Afganistan'da on yıllardır sürüp giden savaşta eşlerini ve çocuklarını kaybeden, topraktan yapılmış evlerde ya da derme çatma çadırlarda barınan Afgan kadınları, hayata tutunabilmek için yoksulluk ve açlık başta olmak üzere sayısız olumsuzluklara karşı mücadele etmek zorunda kalıyor.

Taliban döneminde bütün haklarını kaybeden kadınlar, bu dönemde oy kullanma, devlet dairelerinde ve televizyon/radyolarda çalışma hakları ellerinden alınmıştı. 2001 yılında iktidara gelen yeni hükümetten de istediklerini alamayan Afgan kadınları, her şeye rağmen yaşama tutunmaya çalışıyor.

Afganistan'ın, dünyada kadının en ağır toplumsal baskı altında tutulduğu ülkelerden biri olmayı halen sürdürdüğü açık bir şekilde görülebiliyor. Bu ülkede kadınlar her yönden baskı altına alınıyor ve çeşitli işkencelere maruz kalıyor.

8 Mart Afgan kadını için büyük bir anlam ifade etmiyor

Afganistan'ın bazı büyük kentlerinde bu özel gün kutlanırken, çoğu bölgesinde ise 8 Mart kadınlar için büyük bir anlam ifade etmiyor. Burada yaşayan kadınların 8 Mart'ı kutlamaları şöyle dursun, bu günü hatırlamiyorlar bile.

Cevizcanlı Fatma, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Kadınları günü diye özel bir günün olduğunu ilk kez duyuyorum'' dedi.

Çocukluğundan beri böyle bir şeye tanıklık etmediğini dile getiren Fatma, her gün olduğu gibi bugünü de normal geçireceğini belirtti.

Cevizcanlı Fatma, ''18 yıldır evliyim, bugüne kadar eşim bile böyle bir özel günün olduğunu söyleyip herhangi bir hediye almadı, Afganistan'da çoğu kadınlar hapis hayatı yaşıyor. Normal hakları bile verilmiyor'' diye konuştu.

Mezar-i Şerif sakinlerinden Amina Nezami de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü diye bir günün olduğunu sadece duyduğunu ancak kimsenin kendisini kutlamadığını söyledi.

14 yıl önce eşini iç savaşlarda kaybettiğini ifade eden Nezami, 2 çocuğuyla birlikte hayata tutunmaya çalıştığını, böyle bir günün kendisi için bir anlam ifade etmediğini kaydetti.

Afganistan'da kadın olmak çok zor

Bazı eyaletlerinde şeriat kurallarının hakim olduğu ve cehaletin kol gezdiği Afganistan'da kadın olmak çok zor. Erkeklerin ''söz dinlemeyen'' kadınlara uyguladıkları şiddet yöntemleri arasında dövmek ve yüze kezzap atmak en yaygın olanı. Saldırgan erkekler ise çoğu zaman hiçbir ceza almadan kurtuluyor.

Afganistan, dünyanın kadınlar için en tehlikeli ülkelerin arasında yer alıyor. Birçok kadın her gün şiddete maruz kalırken bu durum içler acısı koşulları yansıtıyor.

BM raporuna göre, Afganistan'daki kız çocuklarının yarısı, 15 yaşından önce evlendiriliyor. Doğurganlık oranının çok yüksek olduğu Afganistan'da her kadın, ortalama 5,1 bebek sahibi oluyor.
Kaynak: AA