Avrupa'nın pek çok ülkesinde eşcinsel evliliklerin yasallaşması ve LGBTİ haklarının daha görünür olmasıyla, çocukların doğum belgelerinde değişiklik için yapılan başvurular ve mahkemelere taşınan vakaların sayısı da artıyor. Son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşınan iki vakada karar açıklandı.

Almanya'da kadın olarak doğan ve cinsiyet değiştirerek erkek olan bir kişi, resmi belgelerde doğurduğu çocuğun babası olarak kaydedilmek istedi, ancak bu isteği Alman mahkemelerince reddedildi. Bunun üzerine O.H. adlı kişi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "özel hayata ve aile hayatına saygı" ile ilgili 8'inci maddesinin ihlal edildiği iddiasıyla AİHM'e başvurdu.

Doğurduğu çocuğun babası olarak kaydedilmek istedi

AİHM kayıtlarına göre 1982 doğumlu O.H. cinsiyet değiştirerek erkek oldu ve 2010'da mahkeme kararıyla ön adını erkek adı olarak değiştirdi. 2011 yılında da mahkeme kararıyla resmen erkek olarak tanındı. O.H., mahkeme kararının ardından sürdürmekte olduğu hormon tedavisini kesti ve yeniden doğum yapabilecek hale geldi. 2013 yılında bir sperm bağışçısının spermleriyle hamile kalarak bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Ancak O.H. Nüfus Müdürlüğünde, isminin bebeğin annesi değil, babası olarak kaydedilmesini isteyince bu isteği reddedildi. Alman yasaları uyarınca doğum belgesine cinsiyet değişikliği öncesinde kullandığı kadın adıyla, bebeğin annesi olarak kaydedildi. Almanya'da mahkeme ve temyizden de sonuç alamayan O.H. konuyu AİHM'e taşıdı.

AİHM, bugün açıkladığı kararda transseksüellerin cinsiyet değişikliği sonrasında annelik ve babalık kimliğini değiştiremeyeceğine hükmetti. Yine Almanya'da cinsiyet değiştirerek kadın olan bir trans birey, çocuğunun annesi olarak kaydedilmek istemiş, AİHM bu davada da isteği kabul etmeyen Alman mercilerini haklı bulmuştu. Bu davada başvurucunun talebinin kabul edilmesi durumunda doğum belgesinde iki anne adı bulunacaktı.

"Doğuran kişi anne, spermi veren baba"

AİHM yargıçlarının oybirliğiyle aldığı kararda, doğum belgesinde çocuğu dünyaya getiren kişinin anne, spermleriyle yumurtanın döllenmesini sağlayan kişinin de baba olarak kaydedilmesi gerektiğine hükmedildi.

Alman mercilerinin bu yöndeki uygulamasının başvurucuların kişilik haklarını ihlal etmediğini belirten AİHM, cinsiyet ve isim değişikliği sonrasında annenin daha önce kullandığı kadın adı ve babanın daha önce kullandığı erkek adıyla doğum belgesine kaydedilmesinin de hukuka uygun olduğuna hükmetti.

Kararda, cinsiyet değişikliğinin çocuğun doğumu öncesinde ya da sonrasında gerçekleşmesinin önem taşımadığına da işaret edildi. AİHM yargıçları, Almanya'daki uygulamanın, ebeveynin, çocuğun ve toplumun yararı arasında adil bir denge gözettiğine hükmetti.

Kaynak:DW