Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Arap Birliği zirvesine katılmak için Suudi Arabistan'ın Cidde kentine gitti. Hakkında kimyasal silah kullanma ve savaş suçu işleme iddiası bulunan Esad'ın zirveye katılımı kendi açısından büyük bir sembolik başarı olarak değerelendiriliyor.
Esad hükümeti 2011 yılında ülkedeki protestoları şiddetli bir biçimde bastırmış ve ardından ülkede iç savaş patlak vermişti. Arap Birliği bunun üzerine Suriye'nin üyeliğini 2011 yılında askıya almıştı. Sonraki yıllarda kamuoyunda pek görünmeyen Esad resmi olarak sadece müttefikleri Rusya ve İran'a ziyaretlerde bulunmuştu. 2018 yılında Birleşik Arap Emirlikleri Suriye ile normalleşme yoluna giren ilk ülke olmuştu.
Arap Birliği zirvesinde Esad'ın da bir konuşma yapması bekleniyor. Esad'ın Kasım ayı sonunda ise Batılı hükümet ve devlet başkanlarının da yer aldığı bir zirvede yer alması oldukça muhtemel. ABD Başkanı Joe Biden ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz'ün de katılması beklenen Dubai'deki Dünya İklim Konferansı'na Esad da davet edildi.
1945 yılında siyaset ve ekonomide işbirliğini geliştirme ve çatışmaları azaltma hedefiyle kurulan Arap Birliği'nin 22 üyesi bulunuyor. Zirvede Sudan ile Yemen'in yanı sıra Suriye'deki durum da ele alınacak. 14 milyonun yerinden olduğu Suriye'deki iç savaşta 350 binden fazla insanın da can verdiği tahmin ediliyor. Halkın yüzde 90'ının yoksulluk içinde yaşadığı ülkede kentlerin imar çalışmaları tamamlanmış değil.
Suriye'nin Arap Birliği'ne geri dönüşünün belli şartlara bağlı olup olmadığı bilinmiyor. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşü, muhalefet ile müzakereler, insani yardımlar, kentlerin yeniden imarı ve uyuşturucu ticaretiyle mücadele Suriye'de ele alınması gereken konuların başında geliyor. Ayrıca Arap Birliği ülkelerinin Esad'a İran'a olan bağımlılığını azaltması yönünde baskı yapabileceği belirtiliyor.
