Yüksek Mahkemeden karara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ABD makamlarının Assange'a ne olacağı konusunda daha fazla güvence vermemesi halinde, Assange'ın yeni bir temyiz başvurusunda bulunabileceğine hükmedildiği belirtildi.

Açıklamada, ABD tarafından herhangi bir güvence sunulmaması halinde Assange'a ifade özgürlüğünün ihlali ve ölüm cezası alma ihtimali gibi gerekçelerle temyize gitme izni verileceği aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"Bu güvenceler verilmezse, temyiz izni verilecek ve ardından temyiz duruşması yapılacaktır. Güvence verilmesi halinde taraflara beyanda bulunmaları için bir fırsat daha verilecek ve güvencelerin tatmin edici olup olmadığına karar vermek ve temyiz izni konusunda nihai karar vermek üzere 20 Mayıs'ta bir duruşma daha yapılacak."

- "Bu bir intikam davası"

Mahkeme çıkışı açıklamada bulunan Assange'ın eşi Stella Assange, kararın ifade özgürlüğü açısından üzüntü verici olduğunu söyledi.

Eşinin Avustralya vatandaşı olması dolayısıyla ayrımcılığa uğradığını ve ABD'ye gönderilmesi halinde idam cezasıyla karşı karşıya olduğunu savunan Stella Assange, "Buna rağmen mahkeme, ABD'nin siyasi müdahalede bulunması ve bir mektupla her şeyin yolunda olduğunu söylemesi için davette bulundu." dedi.

Stella Assange, ABD'nin 5 yıllık dava süresince basın ve ifade özgürlüğüne saldırdığını kaydederek, "Mahkeme, ABD'nin Julian'ı kaçırma ve öldürme planı yaptığına ilişkin kanıtları ise kabul etmedi. Bunun kabulü, Julian'ın ABD'ye gönderilemeyeceği anlamına gelecekti." ifadesini kullandı.

Eşinin siyasi mahkum olduğunu söyleyen Stella Assange, "Julian, gazeteci ve savaşın insan hayatı üzerindeki gerçek maliyetini açıkladığı için suçlanıyor. Bu, bir intikam davası. Bu, hepinize bir mesaj. Eğer savaş isteyenlerin çıkarlarını ortaya koyarsanız peşinizi bırakmayacaklar, hapse atacaklar ve hatta öldürecekler." diye konuştu.

Julian Assange'ın 5 yıldır herhangi bir karar olmamasına rağmen cezaevinde bulunduğunu söyleyen Stella Assange, şunları kaydetti:

"İngiliz mahkemesi, ABD'nin güvence vermesini istiyor. (ABD Başkanı Joe) Biden yönetimi güvence vermek yerine bu davayı geri çekmeli. Utanç verici bu dava hiçbir zaman açılmamalıydı. Julian, bir gün dahi hapiste yatmamalıydı. Bu durum onların demokrasisi açısından utanç verici."

- 175 yıla kadar hapis cezası alabilir

Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren binlerce gizli belgeyi yayımlayan Assange'ın avukatları ve destekçileri, ABD'ye iadesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceğini belirtirken, ABD tarafı ise hapis cezasının 4 ila 6 yıl olabileceğini öne sürüyor.

Julian Assange'ın eşi Stella Assange, geçen ay yaptığı açıklamada, mahkemede eşine iade kararı çıkması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracaklarını belirtmişti.

- Assange'ın dava süreci

Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı.

Assange, Haziran 2012'de sığındığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak, Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne konulmuştu.

Mahkeme, 50 hafta hapse mahkum edilen Assange'ın, iade talebi çerçevesinde cezasını tamamladıktan sonra da tutuklu kalmasına karar vermişti.

Yüksek Mahkeme, 10 Aralık 2021'de Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti.

Mustafa Çokay Londra’da konferansla anılacak Mustafa Çokay Londra’da konferansla anılacak

Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin 20 Nisan 2022'de iadeye hükmetmesiyle dönemin İçişleri Bakanı Priti Patel, 17 Haziran 2022'de Assange'ın ABD'ye iade edilmesi kararını imzalamıştı.

Assange'ın avukatları da 1 Temmuz 2022'de karara ilişkin Yüksek Mahkemeye itiraz başvurusunda bulunmuştu.

Julian Assange'ın ABD'ye iade davasına ilişkin duruşmalar, 20-21 Şubat'ta Yüksek Mahkeme'de görülmüş, kararın ileri tarihte verileceği kaydedilmişti.