İngiltere’deki sağlık çalışanlarının rutin olarak test yaptırmaları, hükümetin bunu “öncelik” olarak tanımlamasına rağmen, henüz mümkün değil. İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, İngiltere parlamentosunda yaptığı konuşmada, testlerin herkes için erişilebilir hale gelmesini hedeflediğini söyledi, “Ancak şimdilik testleri hastalar için, özellikle de yoğun bakımdakiler için ayırmak zorundayız” dedi. Peki İngiltere’de nasıl bir yol izleniyor? Şu anda sadece hastanede yatan hastalar rutin olarak test ediliyor, yani İngiltere'de yaşayanlar belirtiler gösteriyorlarsa ve emin değillerse, sağlık çalışanı dahi olsalar Covid-19 hastalığına yakalanıp yakalanmadıklarını hiçbir zaman öğrenemeyebilirler. İngiltere’de 24 Mart itibarıyla toplamda 90.436 kişiye koronavirüs testi yapıldı. Şu anda günde 5.000 ila 6.000 arası kişiye test yapılıyor. Hükümet, dört hafta içerisinde günde 25.000 kişiye test yapabilmeyi hedefliyor. Test yapılmasının iki amacı var. Birincisi hasta kişileri tespit etmek, ikincisi virüsün nüfusa ne kadar yayıldığını anlamak. İngiltere şu an kitlesel halde koronavirüs testi yapmıyor ya da enfekte kişilerin temas ettiği kişileri aktif olarak izlemeye almıyor. Çok fazla test yapılamaması pek çok insanın gereksiz yere evde kendilerini karantina altına almaları anlamına gelebilir, ki bunlar arasında sağlık çalışanları da olabilir. İngiliz sağlık çalışanları, farkında olmadan koronavirüsü yayma ihtimallerine ilişkin endişelerini de dile getirdi. İngiltere daha fazla insanı test etmeli mi? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, bütün ülkeler için “basit bir mesajı” olduğunu söyledi: “Test, test, test” Ve ekledi: “Kimin enfekte olduğunu bilmezsek bu pandemiyi durduramayız.” Neticede, bu eldeki kaynaklarla ilgili bi konu. Her ülke ne kadar parası, ekipmanı ve sağlık çalışanı olduğuna bağlı olarak virüsle mücadele ediyor. Şu an İngiltere’nin kitlelere test yapma kapasitesi yok. Bu nedenle sağlık sisteminde öncelikler tanınmak zorunda. Bunun bir açıdan virüsün ne kadar yaygın olduğuyla da ilgisi var. Edinburgh Üniversitesi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Profesör Mark Woolhouse, “Test yapmak ve şüpheli kişinin temas ettiği kişileri bulmak kritik, özellikle de erken evrelerde” diyor. Ancak “önleme safhasını” geçtiğinizde, bunun faydası azalabilir. Nottingham Üniversitesi’nden moleküler virolog Profesör Jonathan Ball, şu an ülkede “yeterli sayının yanına bile yaklaşılamadığını” söylüyor. “Virüsün yayılmasına herhangi bir etkide bulunabilmek için, toplumda daha fazla test yapılmalı” diyor. “Virüsün en çok nerede dolandığını bulmak ve insanları solunum sıkıntılarının nedenleri hakkında daha iyi bilgilendirmek zorundayız. Böylece evde karantinada olanlar daha iyi bilgilenirler ve kurallara uyarlar.” Profesör Ball, koronavirüsün nüfusa yayılımının aktif olarak izlendiği Güney Kore’yi örnek olarak gösteriyor, Güney Kore’de koronavirüs eğrisi düzleşmiş ve böylece sağlık sistemindeki baskı azalmıştı. Yeni testler "çok yakında" Şu an insanlar koronavirüsün bulaşıp bulaşmadığını anlamak için test edildiklerinde, numune alınıyor, virüs ayrıştırılıyor ve bir tıbbi cihaz aracılığıyla yeni tip koronavirüsün genetik yapısı aranıyor. Bu da örneğin bir laboratuvara yollanması ve işlemden geçmesi anlamına geliyor ki bu da zaman alıyor. Ancak bilim insanları, kanda doğrudan virüsü ya da antikoru (enfeksiyonla savaşması için vücut tarafından üretilen protein) arayarak daha hızlı teşhis koyabilecek testler üzerinde çalışıyorlar. Bu, hastalığı geçirmiş kişilerin saptanmasını da sağlayabilir. Bu, işleri hızlandırabilir, daha pek çok insanın test edilmesini beraberinde getirebilir. Antikor testi hastalığın ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne serebilir ve hasta olmayanların işe dönmesine yol açabilir. Hükümet 3,5 milyon test aldığını ve bunları “çok yakında” kullanılabilir hale getirmeyi planladığını söylüyor. Financial Times’ın haberine göre, hükümet test kitlerinin insanların iş yerlerine ya da evlerine gönderilebilmesi için Amazon gibi şirketlerle de görüşüyor. Diğer ülkeler ne yapıyor? İngiltere pek çok başka ülkeden daha fazla test yaptı, ancak Güney Kore kadar değil. İngiltere 2.500 vaka sayısını 18 Mart’ta aştı ve bir milyon kişi başına 828 kişiyi test etti. İtalya bir milyon kişi başına 386 kişiyi test ederken, Güney Kore’de bu sayı 2.000’e çıktı.