ABD, Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sürecinde NATO üzerinden Libya'ya yönelik dış müdahalede önemli bir rol oynamıştı. Türkiye ise 2 Ocak'ta onayladığı tezkere ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir yıl boyunca Libya'ya uygun gördüğü her türlü askeri yardımı yapma ve asker gönderme yetkisi verdi. Beyaz Saray Sözcü Vekili Hogan Gidley'in açıklamasında Trump'ın hangi ülke veya müdahaleleri kastettiğine dair bir bilgi yer almadı. Beyaz Saray, iki liderin bölgesel sorunların çözümünde diplomasinin önemli olduğu konusunda mutabık kaldığını, Suriye'nin İdlib bölgesinde sivilleri korumak için gerilimin azaltılması gerektiğini söyledi. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Trump'ın dış müdahaleyi eleştiren sözlerine veya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buna nasıl yanıt verdiğine dair bir ifade yer almadı. Suudi Arabistan: Bir Arap ülkesinin iç işlerine karışmak anlamına geliyor Suudi Arabistan Libya tezkeresini kınadı. 5 Ocak günü yapılan açıklamada "Suudi Arabistan Türkiye'nin Libya'da gerginliği artırmasını reddeder ve kınar" ifadeleri yer aldı. Suudi Arabistan Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal edeceğini ve "Libya krizini çözmeyi hedefleyen uluslararası girişimlere engel oluşturacağını" savundu. Saudi Press Agency'nin paylaştığı Suudi Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Türkiye'nin bu hamlesinin Libya'nın yanı sıra Arapların güvenliğini de tehdit ettiği aktarıldı. Bakanlık, "Bu bir Arap ülkesinin iç işlerine karışmak anlamına geliyor ve ilgili uluslararası sözleşmelerle prensipleri pervasızca ihlal ediyor" dedi. Mısır: Sonuçları konusunda uyarıyoruz, sorumluluğu Türkiye'ye ait olacak Mısır Dışişleri Bakanlığı TBMM'nin Libya tezkeresini onaylamasını "sert bir şekilde" kınadı. Bakanlığın Facebook sayfasında yayımlanan açıklamada, "Türk Parlamentosu'nun bu adımı uluslararası meşruiyetin ve BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya yönelik kararlarının pervasızca çiğnenmesi anlamına gelmektedir" ifadeleri yer aldı. Mısır Dışişleri Türkiye'yi "bu adımın yol açacağı sonuçlar" hakkında da uyardı: "Mısır Türkiye'nin Libya'ya askeri müdahalesinin yol açacağı sonuçlar konusunda uyarıda bulunur. Böylesi bir müdahale Akdeniz bölgesinin istikrarını olumsuz bir şekilde etkiler ve bunun tüm sorumluluğu Türkiye'ye ait olacaktır." Mısır Devlet Başkanı Abdül Fettah Sisi de bu açıklamadan bir saat sonra Ulusal Güvenlik Konseyi'nin toplantıya çağırdı. Toplantıda "Libya'ya yönelik dış müdahaleden kaynaklanacak tehditlerin" konuşulduğu açıklandı. Libya Temsilciler Meclisi olağanüstü toplanacak Libya'da Halife Hafter'in denetimindeki bölgede kalan Libya Temsilciler Meclisi de "pervasız Türk müdahalesi" olarak nitelediği TBMM tezkeresinin tartışılması için Meclis'i 4 Ocak'ta olağanüstü toplantıya çağırdı. Meclis Sözcüsü Abdullah Belheig, toplantının Bingazi'de düzenleneceğini ve Türkiye'nin bu kararının ne gibi sonuçlara yol açabileceğinin konuşulacağını söyledi. Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Meclis Sözcüsü Yardımcısı Vekili Ehmayed Houma ise "Sarraj ve onu destekleyenlerin Libya'ya dış müdahale talep etmesinin ihanet olduğunu ilan ediyoruz" dedi. Libya topraklarının çoğu Halife Hafter'in, nüfusunun çoğu ise Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin kontrolünde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti: Bu tür kararları yalnızca biz verebiliriz Libya'da Türkiye'nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Fathi Başagha ise Hafter'in güçleri tarafından yaratılan "büyük tehlikeler" nedeniyle Türkiye'de destek istediklerini söyledi ve ekledi: "Libya'nın tek meşru ve egemen hükümeti olarak ulusumuzu korumak için askeri ittifaklar yapma yetkili olan yek yapı biziz." Rus Milletvekili Novikov: Türkiye'nin askeri varlığı durumu kötüleştirmekten öteye gidemeyecek Rusya'dan konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Fakat Rus Milletvekili Dmitri Novikov, Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığının "durumu kötüleştirmekten öteye gidemeyeceğini" söyledi. Türk hükümeti ne diyor? Libya'ya müdahaleyi talep eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve buna onay veren AKP ile MHP, Libya'da BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin meşru olduğunu, bu yüzden bu adımın da meşru bir adım olduğunu söylüyor ve bunun "milli çıkarlar" için gerekli olduğunu savunuyor. TBMM'de temsil edilen diğer siyasi partiler ise çeşitli gerekçelerle müdahaleye karşı çıkıyor. CHP, doğru olanın "BM Barış Gücü'nü göreve çağırmak" olduğunu söylerken HDP "İhvancı Trablus hükümetinin meşruluğu bir tartışma konusudur. BM'yi arkasına alarak konuşan iktidara şunu soruyoruz: BM'nin silah gönderilmemesi kararı var ama bunu ilk delen Türkiye" açıklamasında bulundu. İYİ Parti ise müdahalenin Türkiye'yi "Arap coğrafyasında bir nefret objesi hâline getireceğini", bu mantıkla Türkiye'nin önce topraklarının yüzde 20'si Ermenistan işgali altında bulunan Azerbaycan'a ordu göndermesi gerektiğini savundu.