Dün gerçekleşen altılı masa toplantısı sonrasında partisinin başkanlık divanı ve milletvekilleriyle gece 3'e kadar toplantı yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün de  Genel İdare Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. 

Akşener, toplantı sonrasında düzenlediği basın toplantısına "En sonda söyleyeceklerimi, en başta söyleyeyim: Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmış, tıpkı yıllardır Türk Milleti'ne yapıldığı gibi, ölüm ve sıtma arasında, bir tercihe zorlanmıştır. Ve elbette, buna boyun eğmeyecektir" diye başladı.
"Ceketimi koysam aday olur anlayışı karşısında dimdik durmaya devam edeceklerini" söyleyen Akşener, dünkü altılı masa toplantısında, beş siyasi partinin Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını dile getirdiğini, kendilerinin ise "yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında uzun süredir Erdoğan'a karşı açık ara kazandığını gördükleri" Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu gündeme getirdiklerini kaydetti.

"Küçük hesaplar kutlu zafere tercih edildi"

Ayrıca aday belirleme sürecinin sağlıklı yönetilmesi için, her bir siyasi partinin ayrı ayrı belirleyeceği araştırma şirketlerinin yapacakları çalışmalar ışığında ortak Cumhurbaşkanı adayının veriye dayalı, rasyonel ve objektif bir usul ile belirlenmesini de önerdiklerini ifade eden Akşener, bu önerilerinin reddedildiğini belirterek "Bu vesileyle anlamış olduk ki; şahsi hırslar, Türkiye'ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar, milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih edilmiştir" şeklinde konuştu. 

"Noter masasına dönüştü"

"Üzülerek söylüyorum ki, geldiğimiz son noktada, dün itibarıyla 6'lı masa, artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir" diyen Akşener, altılı masanın artık potansiyel adayların tartışıldığı bir ortak akıl platformu olmaktan çıktığını ve "tüm alternatiflerin kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüştüğünü" söyledi.
Geçen bir yıllık süreçteki imzalarının ve millete verdikleri her sözün arkasında durdukları ifade eden Akşener, "Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız. 85 milyonun geleceğini, kişilerin tahakkümüne teslim edip tehlikeye atmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını, göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Yavaş ve İmamoğlu'na "görev" çağrısı

Milletin Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu sevdiğini ve bağrına bastığını, "bugün de çok kritik bir kırılmanın eşiğinde göreve çağırdığını" söyleyen Akşener, 100 yıl öncesine işaret ederek Amasya Tamimi'ni hatırlattı ve "Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bugün de, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlike altındayken, Saray hükûmeti üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremeyip milletimizi yokluğa mahkûm ederken, 100 yıl önce olduğu gibi, bugün de, milletimiz istiklalini, yine kendi azim ve kararına bağlamıştır. Size de, ateşten bir gömlek giymeyi vazife kılmıştır" ifadelerini kullandı.

"Kendini milletten büyük gören çirkin zihniyet"

Akşener konuşmasının devamında, Yavaş ve İmamoğlu'na hitaben, "Bu vazife sadece bir dayatmayı değil, topyekûn bir dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Bu vazife, sadece bir kişiyi değil, kendini milletten büyük gören çirkin bir zihniyeti yenme vazifesidir. Bu vazife, milletin sesini duyma vazifesidir. Bu vazife, millet iradesini yeniden hakim kılma vazifesidir" diye konuştu. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasını, "Ya ışıl ışıl bir güneşin altında dimdik duracağız, ya da uzayan gölgelerde kaybolacağız! Ya şanlı bir mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik bir hikâyede, figüranlık yapacağız! Ez cümle; ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız!" diye tamamladı.