Dolar/TL, Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini %17,5'e yükselterek, sıkılaştırmanın kademeli devam edeceği mesajını vermesinin ardından tarihi zirvesine yakın seyrediyor.

TCMB ayrıca faiz kararının ardından paylaştığı PPK karar metninde, kademeli faiz artışı beklentisi sonrası zorunlu karşılık başta olmak üzere bazı ek adımlar attı.

Buna göre, TL zorunlu karşılıkta kur korumalı mevduata (KKM) yüzde 15 zorunlu karşılık uygulamasına geçilirken; değişiklikle, 500 milyar TL'ye yakın likiditenin piyasadan çekileceği hesaplandı.

Eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara ise kararı şu sözlerle değerlendirdi:

“Temelde üç kanaldan etkisi olur:

1) TCMB net borç verici konuma geleceğinden referans faiz %16 yerine %17,5 olur (sıkılaştırıcı).

2) ZK'ya ödenen faiz değişmezse bankaya 25 baz puan civarında ek maliyet biner, kredi faizlerine yansıyabilir (çok sınırlı sıkılaştırıcı).

3) Bankaların KKM hesaplarını artırma motivasyonu sınırlı ölçüde törpülenir. TCMB net rezervlerini azaltıcı etki yapabilir.

Zorunlu karşılık artışının bankalara birim maliyetini nasıl hesapladığıma dair çok soru geliyor. Dün gece hızlı bir şekilde çok kabaca hesaplamıştım, daha dikkatli inceleyince 31 baz puan maliyet buldum.

Kullandığım veriler şöyle:

Dövizden geçilen KKM'nin ZK'sı 15 puan arttı.

Bu kalem bankacılık sektörü toplam yükümlülüklerinin yaklaşık %12'si

Bankaların TCMB'den borçlanma faizi dün %17,5 oldu

📌ZK artış maliyeti: %15*%12*%17,5 = %0,31 (31 baz puan)

Not: TCMB ilgili ZK hesaplarına faiz öderse bu maliyet düşer.”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre ise kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları geçtiğimiz hafta 2 trilyon 846,7 milyar TL'den 2 trilyon 962,3 milyar TL'ye çıkmıştı.

Reeskont kredisine yönelik düzenleme

TCMB ayrıca dün ihracat finansman desteği sağlayan reeskont kredilerinin günlük limitini 300 milyon TL'den 1,5 milyar TL'ye çıkardığını duyurmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise reeskont kredilerindeki artışa yönelik twitter paylaşımında, "İç talebi dengeleyici tedbirler alırken, ihracata da maksimum destek sağlayacağız. Yurt dışından temin ettiğimiz kaynakları ihracat ve yatırıma kanalize edeceğiz" ifadelerini kullanmıştı.

Enflasyon Raporu bekleniyor

Piyasalar ise bu gelişmelerin ortasında 27 Temmuz tarihinde yapılacak 3. Enflasyon Raporu’nu beklemeye başladı.

Merkez'in enflasyonun seyrine ilişkin görüşlerini paylaşacağı bu toplantıda TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın da ilk sunumunu gerçekleştirmesi bekleniyor.

Toplantı öncesinde ekonomistlerin enflasyon beklentisinin ise rekor düzeye çıktığı görülüyor.

Buna göre, bazı ekonomistler enflasyonun temmuz ayında çift hanelere çıkacağını öngörürken; Prof. Dr. Özgür Demirtaş, doğal gaz ve akaryakıta gelen ÖTV zamlarının ardından temmuz ayında enflasyonun yeni rekor kıracağını öne sürmüştü.