Partisinin grup toplantısındaki konuşmasına geçen haftanın gelişmelerine değinerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim açıklamalarına yanıt vermesi bekleniyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında doğrudan bu konuya değinmedi ancak birkaç yerde 2019 seçimleri vurgusu yaptı. Erdoğan'ın konuşması satırbaşlarıyla şöyle: FETÖ'ye yardımcı olanlara ikaz Her yerde olduğu gibi emniyet teşkilatımız içinde de hala kılıç artığı mahiyetinde terör örgütü mensupları bulunuyor olması muhtemeldir. FETÖ'nün her türlü takıyeyi ve şahsiyetsizliği meşru gören yapısı nedeniyle bu örgütün mensuplarını tespitte gerçekten zorlanıyoruz. Eskiden beri hep yaptıkları gibi iftiralarla, sahte belgelerle masum insanların hayatlarını karartmak için fırsat kolluyorlar. Belki anlık netice alıyor gibi görünebilirler ama eninde sonunda kumpaslar ortaya çıkıyor, hainler yakayı ele veriyor. FETÖ'cülerin oyunlarına göz yumanları veya zemin hazırlayanları bir kez daha ikaz ediyorum: Teröristle birlikte hareket edenlerin bizim nazarımızda zerre kadar değeri yoktur. Yanlışa düşenler olursa şunu bilsinler ki, mahkemelerin önünde kendilerini hesap verirken bulurlar bulacaklar. FETÖ'nün yurt dışında bulunan üyelerini birer birer hak ettikleri akıbete duçar ediyoruz. Terörle mücadele Hem yurt içinde hem yurt dışındaki operasyonlarla 550 PKK'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Afrin Harekatında şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 205'e ulaşmıştır. Kuzey ırak'ta 341, yurt içinde ise 214 terörist etkisiz hale getirilmiştir. FETÖ'cülerin durumu zaten perişan. Cezaevinde olanlar zaten adalete hesap veriyor. Bunun dışında gerek yurt içinde gerek yurt dışındakilerin yürekleri ağzında. En son Kosova'da 6, Gabon'da 3 tane olmak üzere 80'ini yakaladık. Pensilvanya'ya kaçarak kurtulduğunu sanan terörist başının durumu da farklı olmayacaktır. Er veya geç bu ülkeye, bu millete ihanet eden herkes eninde sonunda hak ettiği cezaya maruz kalacaktır. İnsani yardımlar Türkiye 2016'da 6 milyar dolarlık kalkınma ve insani yardımla dünyada 2. sırada yer almıştır. 2017'de bu rakamı 7.2 milyarı insani yardım olmak üzere 8.1 milyara çıkardık. İnşallah insani yardımlarda birinci sıraya çıkacağız. Biz batının insani yardımları bir sömürge yöntemi haline getirmesi yerine kalkınma yardımlarına ağırlık vermeyi tercih ediyoruz. Afrika'dan elde edilen kazançların yarısını buraya harcasa açta açıkta kimse kalmaz. Birileri petrol için, çıkarları için yardım kavramının içini boşaltabilir, biz bunu asla yapmayacağız. Romanlarla buluşmaya değindi, Fransa'yı eleştirdi Benim doğup büyüdüğüm Kasımpaşa, Roman kardeşlerimizin de yoğun olarak yaşadığı bir yerdir. Onlarla iç içe büyüdük. Aynı okulda okuduk, aynı camiye gittik. Çocukluğum, gençliğim bu kardeşlerimizle birlikte geçmiştir. Biz hiçbir zaman insanları kökenlerine, dinlerine, renklerine göre tasnif edenlerden olmadık. Zira biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Ama bakıyorsunuz Fransa, AB müktesebatının da tersine bu ülkedeki Romanları derdest etti. AB bunun hesabını sordu mu? Hayır. Bunların nazarında insanların tefrik edilmesi, ayrıma tabi tutulması onlar için haktır. Biz böyle bakmıyoruz. Buradan tüm Roman kardeşlerime, vatandaşlarıma bir kez daha en kalbi selamlarımı gönderiyorum. Yatırımcıları davet ettik Rehavet bunda sonra hiç mi hiç olmamalı. Dün İstanbul'da iki toplantıya katıldık. Global Grişimcilik Kongresi'nde iş dünyasıyla bir araya geldik. Yüzü aşkın ülkeden gelen misafirlerle bir arada olduk. Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini anlattık. CHP'den biri çıkıyor, 'Aman Türkiye'ye gelmeyin'. Onlar gelmeyin dedikçe, yurt dışından girişimciler Türkiye'de buluşmanın adımlarını atıyorlar. Türkiye'ye güvenerek yatırım yapan kimsenin pişman olmadığını hatırlatarak tüm yatırımcılara davet ettik. Ardından dini azınlık temsilcisi, dini alimlere hitabetme fırsatı bulduk. Bu toplantının 'Müminler ancak kardeştirler emrinin' hayata geçmesine vesile olmasını diliyorum. NATO Genel Sekreteri ile bölgemizdeki son gelişmeleri ve bunlar karşısında ittifakın durumunu ele aldık. 16 Nisan halk oylamasının birinci yıl dönümüydü. Buradan katılarak, bilhassa da 'evet' diyerek ülkemizin ve milletimizin yol ayrımında iradesini ortaya koyan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı ifade ediyorum. Halk oylamasıyla önemli bir anayasa değişikliği kabul edildi. Cumhuriyet döneminde yaşadığımız siyasi krizlerin aşılmasına vesile olacağına inandığımız anayasa değişikliği inşallah 2019 Kasım seçimlerinde yürürlüğe girecek. Aslında Türkiye'nin darbeler, cuntalar, vesayet sistemiyle devam etmesine imkan kalmadığı 15 Temmuz'da tüm çıplaklığıyla görülmüştü. Milletimiz bizzat sokaağa çıkarak ülkesinin geleceği için canını ortaya koyarken biz siyasetçilere de çok önemli bir mesaj verdi. AK Parti olarak bizim bu konudaki tutumumuz eskiden beri bellidir. Ancak tek bir partinin iradesiyle hayata geçmesi mümkün değildi. Milletin sokaklarda, gönüllerde yaptığı ittifakı, MHP ile siyaset sahasında hayata geçirerek bu önemli adımı attık. İttifakı 2019 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine de inşallah taşıyoruz Tabii ki AK Parti olarak MHP ile birlikte 7 Ağustos sürecine bizler sadık kaldık. Ama, sözde ana muhalefet orada daveti kabul etmeyip, son anda geldi. Oradaki konuşmayı da fırsat bilip, o konuşmadan sonra da hemen aleyhte konuşmalara başladı. Çünkü akşam başka sabah başka. Fakat bu süreç, MHP ile AK Parti'yi işte gördüğünüz gibi Cumhurun ittifakına taşıdı. Şimdi cumhurun ittifakıyla inşallah Türkiye'de yeni bir dönem başlayacak. Milletimizin gönlünde yaptığı bizim de halk oylamasıyla sandığa teşmil ettiğimiz bu ittfakı, 2019 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine de inşallah taşıyoruz. Bu konuyla ilgili gereken hukuki düzenlemeler yapıldı, Meclisimizce de kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu şekilde sadece yönetim sistemini değiştirmekle kalmadık, aynı zamanda Türk siyasetinde farklı isimler altında örgütlenen partilerin ülkenin geleceği için işbirliği yapabilmesi için hukuki alt yapı sağlandı. Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda çok daha emin adımlarla ilerleyeceğimizin işaretleridir. Bir kez daha ülkemize, milletimize, siyaset dünyamıza hayırlı olsun. Özal'ı andı Bugün 25. vefat yıldönümü olan 8. cumhurbaşkanımız, siyaset, devlet ve millet adamı Turgut Özal'ı rahmetle yadediyor, mekanı cennet olsun diyorum. Türkiye'nin sancılı bir döneminde gerçekleştirdiği reformlarla ülkemizin önünü açan rahmetli Özal'ın önemi, vefatından sonra çok daha iyi anlaşılmıştır. İnönü Üniversitesi için, 'ismini anmayacağım oradaki üniversite' Şu müjdeyi de vermek isterim; rahmetli Özal'ın ismini memleketinde yaşatmak için Malatya Turgut Özal Üniversite'nin kurulmasına karar verdik. İsmini anmayacağım, oradaki üniversitenin (İnönü Üniversitesi) öğrencisi çok fazla. Böylece kuracağımız Turgut Özal Üniversitesi ile Malatya iki ayrı üniversiteye sahip olacak. Kurduğumuz andan itibaren de yaklaşık 30 bin öğrencisi olacak. Mekan, yer, her şey hazır. Hemen adımı atacağız. CHP ve HDP ilişkisini hedef aldı Türkiye'de güya ilericilik, devrimcilik, solculuk adına ülkenin hayrına her şeye karşı çıkan güruh bugün de iş başındadır. Ana muhalefet partisine hakim olan zihniyet bunun en çarpıcı örneğidir. Muhalif olmakla yeminli muarız olmayı birbirine karıştıran bu partinin ve onun başındaki zatın, ülkemizle, milletimizle ve devletimizle olan bağı gün geçtikçe zayıflamaktadır. Bu partinin başındaki zatın görevlendirmesiyle, bölücü terör örgütünün güdümündeki partinin eski genel başkanının duruşmasını takip eden bir CHP yöneticisi, 'Tarihe not düşecek bir savunma' diyebilmiştir. Milletimiz, terör örgütünün siyasi koluna bakışını kaydetmiş ve asıl CHP için tarihe not düşmüştür. Terör örgütünün yandaşı partinin eski genel başkanını, bu partinin milletvekillerinden daha çok CHP milletvekilleri ziyaret etmiştir. Bu da manidardır. 6-8 Ekim olaylarının müsebbibine bu ilgi neyin nesidir. Allah aşkına bu neyin aşkıdır. Bunun için biz ana muhalefet partisi ana hıyanet partisi oldu diyoruz. Terörist sevicilikten başka hiçbir vasfı bulunmayan partiye ve onun sabık genel başkanına gönderilen sevgiyle CHP'nin gideceği yer olsa olsa Kandil olur. Gerçi yakında biz o Kandil'i de teröristlerin başına yıkacağız. 'İktidarda bir değişiklik beklentisi olmayabilir ama...' Rekabet her yerde olduğu gibi siyasette de berekettir. Böyle bir CHP'nin ülkemiz ve milletimiz için siyasi alternatif olması mümkün değildir. Binde 3'lük partilerin üslubuyla ana muhalefet olunamaz. Ana muhalefet olmak istiyorsanız, en az yüzde 50'lik bir partinin üslubuna sahip olmalısınız. CHP bindelik oranla talipse bizim yapacağımız bir şey yok. Türkiye'de iktidarda bir değişiklik beklentisi olmayabilir ama ana muhalefet konusunda çok ciddi bir değişiklik beklentisinin oluştuğunu görebiliyoruz. 2019'dan sonra AK Parti yine güçlü bir şekilde Meclis'te ve Cumhurbaşkanlığı'nda yer almayı sürdürecek ama CHP'nin akıbetini kestiremiyoruz. Milletimiz bu hususta da en büyük hakem ve karar vericidir." Bahçeli'nin çağrısı sorusuna yanıt: 'Şu an söyleyecek bir şeyim yok' AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, gruptaki konuşmasının ardından salondan ayrılmadı. Erdoğan, burada Başbakan Binali Yıldırım ve kurmaylarıyla görüştü. Erdoğan'ın grup salonundan çıkışta, basın mensuplarının MHP lideri Bahçeli'nin erken seçim çağrısıyla ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan, "Sayın Bahçeli ile yarın 13.30'da Külliye'de görüşmemiz olacak. Görüşmemizde gerek bu süreçle ilgili gerek bu tür açıklama ile ilgili; orada değerlendiririz. Şu anda benim herhangi söyleyecek bir şeyim yok. Söyleyeceklerimi zaten grupta söyledim" dedi.