Demirci, sosyal medyanın insan ilişkilerini zedelediğini belirterek, “Çiftler bir süre sonra kendi ilişkilerini sosyal medya gördüğü ilişkilerle kıyaslama yoluna gidiyor bu da evliliği olumsuz etkiliyor” dedi.
Hızla gelişen teknolojinin beraberinde sorunlar da getirdiğini ifade eden Psikiyatri UzmanıDemirci, “Gelişmeleri takip edebilmek için neredeyse sosyal medya hesaplarımızın başında beklememiz gerekiyor. Bazen yapılması gereken işleri dahi sosyal medyamızı güncel tutabilmek veya başkalarını takip edebilmek için erteliyoruz.
Haberleri, ülke ve dünya gündemini sosyal medyadan takip ediyoruz. Alışverişten modaya kadar birçok alanı, arkadaşlarımızı, en yakın dostlarımızı hatta ailemizdeki gelişmeleri bile sosyal medyadan takip ediyoruz. Bizi güldürebilecek malzemeleri bile oradan topluyoruz. Gülmek için bile sosyal medyaya ihtiyaç duyuyoruz. Çoğu zaman dışarıda sosyalleşmek yerine kendimize sosyal medyadan ilişkiler arıyoruz. Bu durum sürekli tekrar ettiğinde buna alışkanlık demek hatta yokluğunda bizi huzursuz ettiğinde ise bağımlılık demek pek yanlış bir ifade olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Gün geçtikçe insanların birer sosyal medya bağımlılarına dönüştüğüne vurgu yapan Psikiyatri UzmanıDemirci, “Dünyanın diğer ucundaki insanların neler yaptıklarını anında öğrenebiliyoruz. Farklı yaşam şekilleri, koşulları artık elimizin altında. Sahip olmak isteyip olamadıklarımıza sahip olanları görebiliyoruz. Bazen imreniyor, bazen tiksiniyor, bazen öfkelenip bazen kıskanabiliyoruz. İnsan doğası gereği bencil bir yapıya sahiptir. Her şeyi ilk olarak kendisi için ister. Bizden daha iyi durumda olanları sevebilmek yerine neden aynı veya daha iyi durumda olamadığımız için üzülür veya kıskanırız. Sosyal medya sayesinde bu üzüntüler ve kıskançlıklar artık her an elimizin altında. Kendimizi üzmek için en kısa ve kolay yol. Keyifli bir anı bozabilecek en kestirme araç artık ellerimizin arasında. Keyifli bir tatil yapmak ve dinlenmek için gittiğimiz bir yerde mutlu olmak yerine sosyal medyadan arkadaşlarımızın daha iyi yerlere gittiğini görerek acı çekebiliyoruz. Sosyal medyayı’mutluluk öğütücü’olarak adlandırmak yanlış olmaz” dedi.
Sosyal medya hesaplarında insanların kötü anlarını paylaştıklarına pek tanık olmayız diyen İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Onur Okan Demirci, “Sosyal medyaya baktığımızda herkes mutlu, herkes muhteşem görünür. Eğer bu doğru ise dünyanın en mutlu insanları sosyal medya kullananlar diyebilmemiz gerekir. Eğer ki biz başkalarının hesaplarını görüp mutsuz olabiliyorsak bizim hesabımızdaki paylaşımlar gerçek değil demektir. Bizimki gerçek değilse başkalarınınkinin de gerçek olmama ihtimali vardır. Ben buradaki paylaşımlara ‘inadına daha iyi görünme çabası’ diyorum. Sosyal medya uygulamalarında paylaştıklarımız aslında insanların aynaya baktıklarında kendilerini görmek istedikleri halleridir. Bunu da ‘ayna yansıması’ olarak adlandırıyorum. Aynanın özelliğine göre yansımamız değişir. Aynanın özelliğine göre daha zayıf, daha uzun, daha mutlu görünebiliriz” ifadelerini kullandı.