Bir başka deyişle, Alman nüfusunun yaklaşık yüzde 72'sinin göçmenlikle bağlantılı olmadığı anlaşıldı.

Alman İstatistik Ofisi bu çalışma ile ilk kez ülke nüfusunu sadece vatandaşlık üzerinden değil, göç rakamları üzerinden analiz etti. 

Federal Hükümet'in 2021'de Entegrasyon için Çerçeve Koşullara ilişkin Uzman Komisyonu tarafından önerilen araştırmada birinci ve ikinci kuşak göçmenler, yani 1950'lerde Almanya'ya göç edenler ve onların çocukları göçmen olarak tanımlandı. 

Mikro sayım olarak tanımlanan araştırma, istatistik ofisi tarafından yılda bir kez, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 1'ine denk gelen bir örnek grup üzerinde yapılıyor.

İstatistik ofisinin yaptığı mikro sayıma göre ülkede yaşayan 14,2 milyon kişi, yani nüfusun yüzde 17,3'ü 1950'de ülkenin misafir işçi almasından bu yana ülkeye gelen birinci kuşak göçmenlerden oluşuyor. 

Göçmenlerin çocukları, nüfusun 4,5 milyonunu oluşturuyor. Yüzde 5,7'ye denk gelen grup Almanya'da doğan ancak hem anne hem de babası 1950'den beri Almanya'ya gelen göçmenlerin çocukları olarak ifade ediliyor.

Buna ek olarak 3,7 kişinin, yani nüfusun yüzde 4,5'inin bir ebeveyni göç etmiş ve diğer ebeveyni etnik Alman olan kişilerden oluşuyor.

Öte yandan bu rakamlar, Almanya'daki göçmen sayısının Avrupa ortalamasının çok üzerinde olduğuna işaret etti. Eurostat verilerine göre Avrupa ortalaması yüzde 10,6.

Yeni sunulan rakamların 2021 yılına ait olduğuna dikkat çeken ofis, bu nedenle Rusya'nın geçen yıl ülkelerini işgal etmesinin ardından Almanya'ya sığınan bir milyondan fazla Ukraynalı yı içermediğinin altını çizdi. (EURONEWS TÜRKÇE)