Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyeleri haftalardır tek bir konuyu tartışıyor: Angela Merkel'in başkanlığında Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile kurulacak bir koalisyonda yer alalım mı yer almayalım mı? Parti bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Ancak nihaî karar bu hafta sonu belli olacak. Merkel'le ikinci kez büyük koalisyona girmek konusunda temkinli olan SPD yönetimi, koalisyon anlaşmasını delegelerinin de onayına sunma kararı almıştı. Koalisyon anlaşması, iki hafta önce SPD'nin 463 delegesinin onayına sunuldu ve oylamanın sonucunun da Pazar günü açıklanması gerekiyor.

Tabandaki desteğini kaybetmek istemeyen parti yönetimi zorlu bir süreçten geçiyor. SPD Meclis Grup Başkanı ve müstakbel genel başkan Andrea Nahles'in kendisi bile koalisyon anlaşması konusuda uzun süre kararsız kalmıştı. Son hükümette Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak da görev yapan Nahles, sonunda en iyi yolun SPD'nin Birlik partileri ile koalisyona devam etmesi olduğuna karar verdi ve üyeleri de bu yönde oy kullanmaya çağırdı.

Martin Schulz'un partisi Merkel'le yeni bir koalisyon konusunda bölünmüş durumda.

Martin Schulz'un partisi Merkel'le yeni bir koalisyon konusunda bölünmüş durumda.

İkna süreci 

Parti tabanını ikna etmek için Berlin ve Bonn'da özel gündemli iki parti kongresi ve ayrıca yoğun katılımlı yedi bölgesel toplantı düzenlendi. Hamburg, Hannover, Kamen, Mainz, Potsdam, Jena ve Ulm'deki toplantılarda manzara hep aynıydı: Çok sayıda masa etrafında kümelenen delegeler, Şubat ayında üzerinde mutabakat sağlanan koalisyon sözleşmesiyle ilgili parti yöneticileriyle hararetli sohbetler yaptı.

Buna paralel olarak sosyal medyada da atağa kalkan parti yönetimi, Facebook, Twitter ve WhatsApp gibi kanallardan 463 bin delegeye ulaşmaya ve "evet” oyunun önemini anlatmaya çalıştı. SPD için bir oy bile belirleyici olabilir.

Delegeler oylarını iki haftalık bir zaman diliminde kullanma imkanına sahipti. Mektupla gerçekleşen oy verme işlemi için son postaya veriş tarihi 2 Mart olarak belirlendi. Oy pusulasında sorulan soru da çok basit: "Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile Şubat 2018'de müzakere edip mutabık kaldığı koalisyon hükümeti sözleşmesini yürürlüğe koymalı mı?”

Büyük Koalisyon'u Almanlar kısaca GroKo olarak ifade ediyor. Koalisyona karşı olan SPD'liler bu görselleri hazırladı.

Büyük Koalisyon'u Almanlar kısaca "GroKo" olarak ifade ediyor. Koalisyona karşı olan SPD'liler bu görselleri hazırladı. 

SPD'liler ne diyecek?

SPD yönetimi temkinli bir iyimserlik içinde. Kılpayı da olsa delgelerin koalisyona "evet” demesini bekliyor. 2013 yılındaki oylamada delegelerin yüzde 76'sı büyük koalisyonu onaylamıştı. SPD Milletvekili Karl Lauterbach, bu kez sonucu kararsızların belirleyeceğini belirterek "Delegelerle yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim şu: Üçte biri lehte, üçte biri ise aleyhte görüşe sahip. Kararsız olan diğer üçte birlik bölümün ise çoğunu ‘evet' yönünde ikna edebildiğimizi hissediyorum. Umarım gerçekten de koalisyon sözleşmesinden yana oy kullanmışlardır” şeklinde konuştu. 

Peki ya Lauterbach'ın hisleri doğru çıkmaz da büyük koalisyon suya düşerse ne olacak? Bu durumda parti 150 yıllık geçmişinin en büyük krizi ile karşı karşıya kalacak. 24 Eylül'deki seçimlerinden oy kaybı ile çıkan partinin oyları daha da düşme eğiliminde. Seçimde yüzde 20 civarında oy olan SPD'nin kamuoyu yoklamalarına göre şimdiki oy oranı ortalama yüzde 18.

SPD'nin koalisyon anlaşmasını reddetmesi durumunda da gündeme azınlık hükümeti veya erken seçim seçenekleri gelecek.

DW